Herkes Siyasetçi Olmuş!

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bizim ülkemizde insanların çoğu doğuştan siyasetçi ve yönetici desem sanırım abartmış olmam.

Lütfen çevrenize bakınız. Her makama, her unvana daha ilk günden aday birçok insan görebilirsiniz.

Ben bunlara otomatik aday diyorum.Bir de ömür boyu adaylar vardır.

Bunlar her konjonktürde, her dönemde siyasetçi ve yöneticidirler (liyakat sahibi olanları ayırıyorum). Bunlar bir bakarsınız bir kurumda, bir bakarsınız bir başka kurumda,bir bakarsınız çok fazla siyaset’te ve STK’larda aklınıza neresi gelirse gelsin orada görebilirsiniz.

Tarımdan da anlarlar, eğitimden de, sağlıktan da,siyaset’ten, maliyeden de.Bunlar analarından yönetici ve siyasetçi doğdukları için onlara alan fark etmez ve ölene dek her yerde olmak zorundadırlar.

Bir de “ne yöneticilik olsa,siyasette ne görev olsa  yaparım , yeter ki ömrümde bir defa koltuğa oturayım” hastaları vardır.

Bunlar genelde derinden ve gizliden fırsat kollarlar. Bilgisiz, liyakatsiz ve çapsız olduklarından el, etek öperek, üstün sadakatle koltuk arayışındadırlar.

Bunlara toplum genelde şans vermez.Ancak bir anda kendini koltukta bulur, dolayısıyla kendisi de, toplumda şaşkınlık geçirir.

Oturduğu koltukla uzmanlık alanı hiç örtüşmemesine rağmen, gücünü cahilliğinden alır.

O kadar cahildir ki…(EĞİTİM DÜZEYİ FARKETMEZ) koltuğa oturur oturmaz çevresindeki yalakaların methiyeleriyle bir süre sonra kendisi de kendine hayran olmaya başlar.Kendini kral zannedip ben neymişim demeye başlar.

Bunlar bir toplum için en tehlikeli olanlardır.

Çünkü bunları görenler “bundan siyasetçi ve yönetici olursa benden haydi haydi olur”diye düşünmektedirler. Oysaki bu, toplumda genel liyakat ve kalite kaybının en tehlikeli boyutu ve işaretidir.

Velhasıl…

Bir de gerçek anlamda liyakat ve uzmanlık sahibi dürüst olanlar vardır. Bunlar makam, unvan ya da koltuk peşinde asla koşmazlar. Aksine kendilerine bir teklif geldiğinde ise maaş, prim, ikramiyeyi değil öncelikle alacakları sorumluluğu, yükün büyüklüğünü düşünürler.

Topluma, vicdanlara ve hakka verecekleri hesabı düşünürler. Kılı kırk yararlar. Bırakınız birkaç kuruşu, hak etmedikleri bir kuruşa el sürmezler. Yetimi, devlet malını, kul hakkını düşünürler. Cahilin cesaretinin aksine, bunlarda bilginin ağırlığı, uzmanlığın derinliği, edep ve kul hakkının hesabı vardır.

Daha ötesi bilseler de, her zaman bilgiye, bilime ve bilene sormaktan asla çekinmezler. Uzmandırlar, bilgisi ve uzmanlığı olana da saygı duyarlar. Takoz olmazlar, yol açarlar, yol gösterirler. Hoşgörü ve tevazu sahibidirler. Hakka ve hukuka bağlıdırlar. Şımarmazlar ve dalkavukluğa asla prim tanımazlar.

Koltuğa yapışmazlar. Daha iyisi varsa ona devretmekten de asla kaçınmazlar. Hiç ön plana çıkmak diye bir dertleri yoktur.

Bir toplumu geleceğe taşıyacak olanlar da koltuk cahilleri ,menfaat ve çıkar peşinde olanlar ve siyasi çapsızlar değil, bilgi, vicdan,dürüstlük ve liyakat sahibi olan bu erdemli yüreklerdir.

 

Not:

Hak ve hakkaniyet  yolunda olanlara selam olsun..!

 

 

 

Coşkun KILIÇ

Herkes Siyasetçi Olmuş!
Giriş Yap

Boyabat Manşet - Halkın İradesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!