Böylelerinin özgüveni öylesine çeliktendir ki, ne yapsanız sarsamazsınız! Çünkü onlar, dünyaya ayrıcalıklı bir şahsiyet olarak gönderildiklerine kesinkes inanırlar. Hallerine bakıp, bundan nasıl bu kadar emin olabildiklerine hayret edersiniz.
Ancak gerçek basittir; insanın ayrıcalıklı bir şahsiyet olduğuna bu kadar kesin inanabilmesi için, tam da bu tiplerin ruh haline sahip olması gerekir.
Ancak hiçbir şey olmayanlar, bir şey olduklarına bu kadar kesin inanabilirler çünkü.
Ancak onların psikolojileri bu kadarını kaldırabilir.
Acayip hacıyatmazdırlar; sabahlara kadar tartışsanız, herhangi bir konuda zerre kadar yanılma ihtimalleri olduğuna inandıramazsınız onları.
Çünkü onların söyledikleri tabiatları icabı tartışılmaz ve doğru olmak zorundadır.
Mesela bir film izler, bir şey anlamadıkları için yönetmeni başarısız bulurlar. Kendi çaplarının o filmi anlamaya yetmediğini zerre kadar akıllarına getirmezler.
Bir kitabı okuyup anlamadıklarını neredeyse gururlanarak söylerler. Öyle ki, kitabı anlamayarak dünyaya büyük bir iyilik etmişler ve yazarın anlatmakta ne kadar yetersiz kaldığını ortaya çıkarmış olurlar.
Onların anlamıyor oluşlarının bir ölçü olarak değerlendirilebilmesi ise mümkün değildir.
Onlar trafik lambasında yanan ışığın rengi ne olursa olsun doğru ışıkta geçerler, onların bir kelimeyi telaffuz ediş biçimleri o kelimenin doğru okunmuş biçimidir, onlar selam verdikleri kişiye aslında iyilik ederler, onlar gayret göstermeseler dünya kesinlikle dönemez.
Onlar hepimiz için bir lütufturlar; o yüzden yaptıkları banal esprilere gülmenin, ortaya koydukları alakasız fikirlere inanmanın, yürüdükleri yollara kırmızı halılar sermenin, yerçekiminden bahsederken bile onları hesaba katmanın bizim en temel görevlerimiz olduğunu düşünürler.
Bu görevlerimizden herhangi birinde bir aksamaya neden olursak, varoluş nedenimizi inkâr etmiş oluruz onlara göre.
Çünkü biz diğer insanlar, onların ukala ve sırıtkan varlıklarına fon oluşturmak üzere dünyadayızdır.
Böyle düşünür, böyle inanır ve ortalıkta böyle şişine şişine dolaşarak boy ya da en gösterirler.
Gıcık insanlardır yani!
Her yerde vardır böyleleri. Sizin etrafınızda da olduğuna eminim. Onları kolaylıkla tanımanız için size bir test önerebilirim: Benim bu yazımı kendilerine okutun ya da bu içerikte bir yazı yazdığımı söyleyin. Eğer size, “Adamın mutlaka bir kuyruk acısı var ki böyle şeyler yazıyor! Biri kızdırmasa böyle yazmazdı.” şeklinde bir cevap verirlerse, bilin ki, kendini bir şey sanan gıcık bir tiple karşı karşıyasınız!
Ve yine bilin ki, kendini bir şey sanan böyle tipler, gerçekte hiçbir şey olamayanlardır!
Gerçekten bir şey olanlarınsa, kendilerini bir şey sanmaya ihtiyaçları yoktur.
Onlar böyle şeylere gülüp geçerler.
