Tribünlere oynamak bazı siyasetçilerin her zaman öncelikli tercihi olmuştur.
Çünkü bunun reklam getirisi de yüksektir.
Mesela en son bir siyasetçi AK Parti Sinop İl Başkanı Uğur Giresun çıkıyor sosyal medya hesabından “Gelin Sinop İçin Birlikte Kafa Yoralım” diye bir paylaşım yapıyor.
Dikkat ederseniz kulağa da hoş geliyor.
Bunu duyanlara da çok mantıklı gelir bu öneri.
Peki bu tribünlere oynamak değil midir?
Söylediklerinizle yaptıklarınız arasında
fark olmamalıdır.
Halktan kopuk olan parti içinde birlik beraberliği sağlayamayan siyasetçiler genelde; Bireysel hareket ederek vatandaşa aslında kendi destekçilerine şirin görünmek için uğraşırlar.Ayrıca parti “Genel Merkezine” ise sözde mücadele ettiğini ve çalıştığını göstermek isterler.
Böyle bir uygulama bir yandan da teşkilatçılıkta olmayan bir yöntem sergilemek değil midir?
Velhasıl…
-Sinop’un bir ‘Milletvekili’var.
-Her ilçede bir ‘İlçe Başkanı ve Teşkilatları’ var.
-Tabi ki de ‘Belediye Başkanları’var.
Sosyal medya da bu şekilde bir paylaşım yapmak ve kendince değerlendirmek tüm bunları yok saymak anlamına da gelmez mi?
Bunun adına istişare denilmez.Vatandaşın sorunlarını,taleplerini ve önerilerini dinliyorum denilmez.Gelin birlikte kafa yoralım da denilmez.
O zaman bu yönetim anlayışına, “sen, ben, bizim oğlan” denilmez mi?
O siyasetçinin paylaşımının altındaki yorumları görürseniz ne demek istediğimi gayet iyi anlayacaksınız.
Biraz samimiyet yahu…
Bu arada şöyle bir soru da akıllara geliyor.
Böyle siyasetçiler acaba vatandaşın derdiyle dertlenmeyi bırakın, telefonuna çıkıyor mu?
Ama rakiblerini köşeye sıkıştırmak için tribünlere oynamak gerektiğini tercih edenler de mümkündür.Onlar da siyasi geleceğine yani milletvekili olma yolunda kendince reklam yaparak ilerliyor olabilir mi?
Aslında sadece tribünlere oynama siyaseti yapanlar iki yüzlüdürler, kibirlidirler, iyi niyetten ve samimiyet ten yoksundurlar.
Lakin…
İstedikleri kadar tribünlere oynayan oynasın.
Milletimiz her oyunun farkında.Milletin aklıyla alay edenler, Milleti kandırdığını sananlar kendilerini kandırmaktadırlar.
Böyle siyasetçileri geçmişiyle bugünüyle değerlendirip kendi siyasi hareketine ne kadar katkısı olmuştur diyede düşünmek gerekiyor.
Ayrıca ikiyüzlü siyasetçilerin ellerindeki en büyük kozu da aynı siyasi partiyi destekleyenleri kastederek; ”Hükümetten düşersek bana birşey olmaz ben görevi bırakır gider ticaretimi yaparım olan size,memurlara, işcilere vs… olur” sözleri degil midir?
İkiyüzlü siyasetçiler çıkarsa , birileri de çıkıp…Vay ki AK Partinin de Sinop unda haline demez mi?
Derlerrr..!
Dipnot:
Tam burada AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın kongre süreçlerin de yaptığı ‘Vurgusu’ akıllara geliyor.
“Bize Ömerler lazım. Bu Ömerleri bulduğumuzda, şuan ki konumumuzdan daha ileri bir konuma geleceğiz, hiç endişeniz olmasın”demişti.Hakikatte budur.
Peki Sinop’un yeni ‘Ömerleri’ yok mu?
Yani…
O zaman sonuç olarak ;
Sn.Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın vurgusunu ”Genel Merkezin Teşkilattan Sorumlu Mensupları” tam anlamamış gerçeği mi çıkıyor?
Benim adamım olsun da ne olursa olsun mantığı olmasa idi, bu tip siyasetçiler ciddi bir araştırma yapılsaydı o temsil noktasında olur muydu ?
Varın gerisini siz düşünün…
Takdiri çok değerli Sinoplu halkımıza bırakıyorum.
Not:
AK Parti Genel Merkezinin en kısa sürede Sinop’taki İl ve İlçe Kongreleri öncesi ve sonrasında ki olumsuz gelişmeleri ve tepkileri dikkate alarak,birlik ve beraberliğin sağlanamadığı çok ciddi anlam da parti içinde iddia edildiği için yeniden gözden geçirmesi ve önlem alması gerekiyor.Aksi takdirde genel ve yerel seçimler de hiçte beklenmedik sonuçlarla karşılaşabilir.
Saygılarımla
Steteskop
(Misafir Kalem)
