Arkeolojik verilere göre, cezaevinin etrafını çevreleyen kalenin tarihi geçmişi 4 bin yıla dayanıyor. 14. yüzyılda zindan olarak kullanılmaya başlanan yapının o döneme ait izleri de hala ayakta duruyor.
Resmi olarak 1887 yılında cezaevine dönüştürülen ve bazı ünlü yazar ve şairlerin de bir dönem kaldığı yapı, 1999’da müzeye çevrildi.
Üç tarafı denizle çevreli olduğu için, kaçılması imkansız gözüyle bakılan San Francisco açıklarındaki ada hapishane Alkatraz’a benzetilen Tarihi Sinop Cezaevi “Anadolu’nun Alkatraz’ı” diye adlandırılıyor.
Müzeye dönüştürüldüğü 1999 yılından beri ziyaretçilerini ağırlayan tarihi yapının aslına uygun şekliyle restore edilmesi için 2020 yılında başlatılan çalışmalarda sona yaklaşıldı.
Avrupa Birliği’nce desteklenen restorasyon çalışmaları kapsamında Tarihi Sinop Cezaevi ve Müzesi içinde demokrasi müzesi, sanatsal ve kültürel faaliyetlerin yapılacağı alanlar ile deniz müzesi oluşturuluyor.
“ÇOK MERAK EDİLEN ÖNEMLİ BİR DESTİNASYON”
İl Kültür ve Turizm Müdürü Metin Süren, cezaevinin Türkiye’nin en çok ziyaret edilen 5 destinasyonundan biri haline geldiğini söyledi.
Tarihi cezaevinin yaklaşık 2 yıldır ziyarete kapalı olduğunu belirten Süren, “Çok merak edilen, çok görülüp gezilmek istenen önemli bir destinasyonumuz. ‘Tarihi Sinop Cezaevi’ni bu kadar önemli kılan nedir?’ diyecek olursak, antik dönemden beri kontrollü bir yerleşim yeri olan, üç tarafı surlarla çevrili, 7 kapısı, 11 burcuyla korunaklı bir yaşam merkezi olan antik Sinop, bir yaşam alanı.” dedi.
Cezaevi ve müzenin çeşitli koğuşlardan, disiplin hücrelerinden, çocuk cezaevinden oluşan bir yerleşke olduğunu anlatan Süren, tarihi yapının 1997 yılına kadar Adalet Bakanlığı tarafından cezaevi olarak kullanıldığını kaydetti.
Restorasyon çalışmalarında önemli bir mesafe kat edildiğini dile getiren Süren, şunları kaydetti: “Ocak ayında ziyarete açmayı planlıyoruz. Cezaevi restorasyon nedeniyle kapatıldıktan sonra kamuoyu tarafından çok merak edildi. Turlar ve bireysel ziyaretçiler cezaevinin açık olup olmadığına göre Sinop’a gelmeyi düşündüler. Şu anda yüzde 95 çalışmalar tamamlandı. Geçici kabul safhasına geldi diyebiliriz. Çevre düzenlemesi ve rekreasyon çalışmaları devam ediyor. Fonksiyonlandırma çalışmalarımız da bir yandan devam ediyor. Burada yaşananlarla ilgili bir hafıza oluşturacak şekilde cezaevini anıların yaşatıldığı bir kültür ve sanat merkezine, müze ve ören yerine tekrar kavuşturacağız.”
AA
