MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİ

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Malazgirt Meydan Muharebesi, 26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında gerçekleşen muharebedir. Alp Arslan’ın zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Muharebesi, “Türklere Anadolu’nun kapılarında kesin zafer sağlayan son muharebe” olarak bilinir.

Büyük Selçuklular Tuğrul Bey döneminden (1038-1063) başlayarak Anadolu’ya birçok akınlar düzenlemiş, 1048’de Pasinler Ovası’nda Bizans ordusunu ağır bir yenilgiye uğratmışlardı. Doğu Anadolu’daki bazı önemli kalelerin Selçukluların eline geçmesiyle sonuçlanan bu akınlar, 1063’te Alparslan tahta geçtikten sonra da sürdü.

1063 yılında Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan, Türk müttefiklerinin Ermenistan ve Anadolu’ya doğru göç etmesine izin verdi. Bu olay sonrasında Bizanslılar ile Türkler arasında gerilim artmaya başladı.

1068 yılında Romen Diyojen, Türklere karşı bir sefer düzenledi; fakat Koçhisar şehrini geri almasına rağmen Türk atlılarına yetişemedi.

1070 yılında Türkler (Alparslan komutanlığında), günümüzde Muş’un bir ilçesi olan Malazgirt’te Manzikert (Bizans dilinde Malazgirt) ve Erciş kalelerini ele geçirdi.

Bu sırada da Türk akınlarından ve en son gelen Türk ordusundan çok rahatsız olan Bizanslılar, tahta ünlü komutan Romen Diyojen’i çıkardılar. 13 Mart 1071 tarihinde Romen Diyojen’de büyük bir ordu kurup Konstantinopolis (bugünkü İstanbul)’ten ayrıldı. Ordunun sayısı 200 bin olarak tahmin edilirken bazı kaynaklarda bir milyon olarak ifade edilmiştir.

Haziran 1071’de Erzurum’a vardı. Orada, Diyojen’in generallerinden bazıları Selçuklu bölgesine ilerlemeyi sürdürmeyi ve Alparslan’ı hazırlıksız yakalamayı teklif etti. Nikeforos Bryennios’da dahil diğer generallerin bazıları da bulundukları yerde bekleyip pozisyonlarını güçlendirmeyi önerdi. Sonuç olarak ilerlemeye davam etme kararı verildi.

Diyojen komutasındaki Bizans ordusu Malazgirt’e ilerledi. Bu sırada da Halep’te bulunan Sultan’a elçiler göndererek kaleleri geri istedi. Sultan Alparslan ise Mısır seferinden vazgeçip 50 bin kişilik ordusu ile Malazgirt’e yöneldi.

Önceden tüm hazırlıklarını alan Sultan Alparslan, gönderdiği öncü birlik ile bir Bizans komutanını ele geçirdi. Bu sayede 200.000 kişilik orduya 50.000 kişilik bir kuvvetle nasıl karşı koyulacağının planları yapıldı. Buna rağmen, Diyojen’e elçi gönderip barış yapmak istedi. Ama düşman birlikleri bu korktuklarını yorumladı ve barış görüşmelerini reddetti.

25 Ağustos 1071 günü askerlerinin moralini arttırmak için devamlı tekbir getirmelerini, düşmanların morallerini bozmak için de sürekli boru ve davul çalmalarını, oklar atmalarını emretti. Bunun yanında askerlere moral vermek için atının kuyruğunu bağladı. Bu ise savaşta en önde yer alacağı anlamına geliyordu. Askerlerinin Cuma namazına İmamlık eden Sultan Alparslan, atına binip ordusunun önüne çıkıp moral yükseltici ve ordunun maneviyatını coşturan kısa ve etkili bir konuşma yaptı.

ALPARSLAN’IN TARİHE GEÇEN KONUŞMASI

“Askerlerim! Yiğitlerim! Bugün burada ne emreden bir sultan, ne de emir alan bir asker vardır. Bugün ben sizlerden biriyim ve sizlerle birlikte savaşacağım. Bugün burada Allah’tan başka bir sultan yoktur. Biz ne kadar az olursak olalım, düşman ne kadar çok olursa olsun, bütün Müslümanların, zaferimiz için dua ettikleri şu anda, kendimi düşman üzerine atacağım. Ya zafer kazanırız, ya şehit olarak cennete gideriz. İsteyen benimle gelsin, isteyen geri dönsün. Ben memleket için, İslam için ölüme koşuyorum. Beni takip edenler ve kendilerini Yüce Allah’a adayanlardan şehit olanlar Cennet’e, sağ kalanlar ise ganimete kavuşacaklardır. Ayrılanları ahirette ateş, dünyada da alçaklık beklemektedir. Daha sonra atından inerek secdeye kapandı ve şöyle dua etti:

“Ya Rabb! Seni kendime vekil yapıyorum. Azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ey Allah’ım! Niyetim halistir, bana yardım et. Sözlerimde hilaf varsa beni kahret.”

MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİ VE HİLAL TAKTİĞİ

Malazgirt Savaşı öncesinde Sultan Alparslan ile komutanları, Hilal taktiği konusunda anlaşmışlardı. İlk önden gönderilen altı birlikler, ok saldırısına geçti. Bu saldırılar ile Bizanslılar önemli miktarda asker kaybına uğradı. Fakat saflarını bozmadılar. Bu sırada altı birliklere geri çekilme emri verildi. Diyojen, bunu Türklerin saldırı gücünü yitirdiğine yorumladı. En baştan beri savaşı kazanacağına çok inanan Bizanslılar, oklu birliklerin peşine düştü. Fakat ağır zırhları ile atlıları yakalayamadıkları gibi yorgun da düştüler. Artık Bizanslılar mevzilerinden uzaklaşmış ve çevresi sarılmış durumdadırlar. Diyojen geri çekil emri verdi fakat artık çok geçti. Esas Türk ordusunun da gelmesi ile iyice panik oldular. Çembere alınan ve bir yere kaçamayan Diyojen çareyi teslim olmakta buldu.

DİYOJEN İLE ALPARSLAN ARASINDA GEÇEN KONUŞMA

Alparslan, İmparatorun huzuruna getirilmesini emretti, getirilince de elindeki kamçıyla imparatora üç defa vurdu ve : “Sana barış için elçi gönderdiğim halde reddetmedin mi?” dedi.

Bunun üzerine İmparator “Azarlamayı bırak da, ne yapacaksan yap!” diye cevap verdi.

Alparslan İmparatora: “Sen beni esir almış olsaydın ne yapardın?” diye sordu.

İmparator: “Kötülük yapardım.” Diye karşılık verdi.

Alparslan bu defa: “Peki benim sana ne yapacağımı zannediyorsun?” diye sorunca

İmparator: “Beni ya öldürürsün, ya da İslam ülkelerinde teşhir edersin, yahut da uzak bir ihtimal olmakla beraber, affeder, fideye ve vergi alır, beni kendine vekil tayin edersin.” Cevabını verdi.

Bunun üzerine Alparslan: “Ben de zaten bundan başka bir şey düşünmedim.” diye cevap verdi.

MALAZGİRT ZAFERİ SONUÇLARI

Tüm dünya tarihi için büyük bir dönüm noktası olan bu savaş; zafer kazanan Komutan Alparslan’ın yenik İmparator IV. Romen Diyojen’le antlaşma yapmasıyla son buldu. İmparatoru bağışlayan ve ona iyi davranan Sultan antlaşamaya göre İmparatoru serbest bırakır. Antlaşamaya göre imparator kendi fidyesi için 1.500.000 dinar, vergi olarak ise her yıl 360.000 dinar ödeyecek, ayrıca Antakya, Urfa, Ahlat ve Malazgirt’i de Selçukluya bırakacaktı. Tokat’a kadar kendisine verilen Türk birliği eşliğinde Konstantinopolis’e doğru yola çıkan İmparator Diogenes, Tokat’ta toplayabildiği 200.000 kadar dinarı kendisiyle birlikte gelen Tük birliğine verip Sultan’a gönderdi. Tahta kendi yerine VII. Mikhail Dukas’ın çıktığını öğrendi.Romen Diyojen ise geri dönmekte iken Anadolu’ya dağılmış ordunun kalanlarından derme çatma bir ordu düzenlemiş ve kendisini tahttan indirenlerin ordularına karşı iki çatışma yapmıştır. Her iki muharebede yenilerek Kilikya’da bir küçük kaleye çekilmişti. Oradan teslim alınmış, keşiş yapılarak gözlerine mil çekilmiş ve Anadolu’ya katır üzerinde getirilmiştir. Kınaliada (Proti) Manastırına kapatılan Romen Diyojen, birkaç gün içinde yaralarından dolayı hayatını kaybetti.

 

MALAZGİRT MEYDAN MUHAREBESİ
Giriş Yap

Boyabat Manşet - Halkın İradesi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!